Emre Arslan Şiirleri
YÜREKLİ YİĞİT ADAM‘dan alıntı…
Topraklar yağmurlara, ben babama hasretim,
Çöller yağmur beklerken, ben babamı beklerim,
Habib-i hubbu kebir, zehr-i setr-i efendim,
Cennetten kopmuş gibi duruyor güzel babam…
Onsuz hayat bitamam, onsuz an’a bakamam,
Yüreğimi koşturup, sel olur da akamam,
Gönül fendim, sedefim, hayat ile kemendim,
Onurlu bir dağ gibi yürek kokuyor babam…
Mumlara dans öğretip, fikri dokuyan adam,
İpek ile örülmüş ellerine doyamam,
Bir anafor misali, dırahşan çehresiyle,
Yüreğimi elinde tutmuş okşuyor babam…
Titremesin çenesi, gök kubbeyi çizerim,
Bir zerresi aşkına, alemleri gezerim,
İncirarı alemde, mihmandarı kerimim,
Gözlerin ırağında, kalbim üşüyor babam…
Kıskandırsam çoruhu birgün kükreyip aksam,
Gurbet bertaraf olur biran yüzüne baksam,
Serencam-ı lerzan’ım inşirah-ı lefhan’ım,
Kükremiş bir sel gibi gözden taşıyor babam…
Gözler doğar yüreğe hür seheri gür matlam,
Sarılsamda bir doysam uyansam dilagüşâm,
Muhafız-ı pişdarım, kerem-i cefakâşım,
Umudumun elinden tutmuş yürüyor babam…
Şimdi huzra varmaktır artık ondan sonrası,
Şimdi maksuda varmak kaldı ondan sonrası,
Çığlığın doğduğu yer onsuzluk vaveylası,
Yıldızlar hiç doğmasın güneş batmasın babam…
VUSLAT RÜZGÂRI‘ndan alıntı…
Gözlerin, tükeniş doruklarında bulunmayanları aramak;
Gözlerin, yüreğe uzanan umutların çıplak ve acımasız korkusu…
VUSLAT RÜZGÂRI‘ndan alıntı…
Lal ol dilim, lal ol ki, sesin semalarda çınlasın,
Halini gören seni, ne sansın, ne sanmasın,
Lal ol ki, gaybi bir sır olasın …
VUSLAT RÜZGÂRI‘ndan alıntı…
Sesleri çalınan çocuklar…
Ölüm ince bir sızıyla geçince kulaklarımızdan,
gölgelerini toplayınca gidenler bu yokuştan,
ürperince ruh şekilsiz bir acıyla,
çocukların ellerinden yükselecek güvercinler,
sessiz bir çığlıkla…
NAR TANELERİ‘nden alıntı…
Sevda kokan ellerle yüreği avuçladı
ve sardı onu bağrına aşkın,
dediler vazgeç,
dedi, bir elime güneşi, diğerine ay’ı verseniz bile asla,
utandılar güvenemedikleri nefislerini terbiye edemeyeceklerinden,
sen eminsin dediler bize bakma emziremediğimiz imanlarımız olsun,
hayır dedi, parçalayacaktı neredeyse aşık olduğumuzu ve şuara konuştu üçüncü kez…
VUSLAT RÜZGÂRI‘ndan alıntı…
Aynalar gölgelidir gözlerini gizleyen,
Gölgeler uğulduyor titriyor karanlıkta,
Kaftan öte bir umut sararken bedenimi,
Ter düşer karanlığa yorulur umutlarım,
Aynalar gölgelidir gözlerini gizleyen…
VUSLAT RÜZGÂRI‘ndan alıntı…
Ruhuma dokunuyor o elleri tüy gibi,
alevler kuşatıyor şehrimi nazar gibi,
halim hüzündür ayan bir sükutun lehçesi,
umuda boşaltıyor zaman denen sel bizi,
sevdayla uğurluyor beste boylu yar bizi…
VUSLAT RÜZGÂRI‘ndan alıntı…
Ey devasa külleri tutup savuran rüzgâr,
Kepenk çekemez sana, ne zemherir ne de kar,
Sen yırtarsın zamanı mekânlar dar gelirken,
Nazarıyla derdime âb-ı derman kılan yar…
Karanlık timsallerin içlerinde yurtların,
Hepsi bir ümit taşır o yoksul umutların,
Aşk demlerken meltemi bulutlar sitem taşır,
Güneş sürer izini kaybolan zamanların…
Ağlar mı esen yıllar, yoksa o yar mı gelir,
Benim mi haberim yok, yoksa azap mı gelir,
İki büklüm belimi gönderir yümnü aşka,
Benim mi haberim yok, yoksa ağyar mı gelir…
VUSLAT RÜZGÂRI‘ndan alıntı…
Gülün kanadı kırık sarması ihtimali var,
Bir engin lütfunla gülmesi ihtimali var,
Kanada gerek yok bir nazar yeter,
Yarasın sarmış gibi uçması ihtimali var,
Bir cilve-i tecellin olsun yeter,
Ebedi mesrur olması ihtimali var,
Sevgili lutfeyler nazar eylerde,
Lakin gözler nefis üzre can üzre,
A’ma basiret hay değil,
Ama görmesi ihtimali var,
Canan yanan yüreğim feryadı küll sahibi,
Aciz canımda ali bir tecellinle kapalı bir gül,
Nevbahar gelmiş gibi açması ihtimali var,
Değmese de tenin tenime bir nazarın kafi,
Bar olan yüreğim yar olması,
Yaraların hep sarması,
Hasreti vuslat olması ihtimali var,
Kördüğüm dilim bağlarım gözünde,
Bir nazarın çok görme n’lur,
Ebedi kördüğüm kalması ihtimali var,
Sırlarım dağ gibi sığmıyor bağra,
Sırdaşım, taharrim, babı hünkarım
Dilersen aç gir yüreğim kapısı kilidi sende,
Yoksa!
Onca sırla ebede gitmesi ihtimali var…
VUSLAT RÜZGÂRI‘ndan alıntı…
Yürekte biri vardır gözleri hürmetine;
Sevilir bütün gözler, o gözler hürmetine…
VUSLAT RÜZGÂRI‘ndan alıntı…
Varlığın hayalde ham bir hevesti,
yokluğun ruhumun ferini kesti…
