HANGİ KAZALAR 6631 SAYILI KANUNA GÖRE İŞ KAZASI SAYILIRKEN 5510 SAYILI KANUNA GÖRE SAYILMAZ

            Ulusal mevzuatımızda iş kazası 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun’unda ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’unda tanım olarak yer almaktadır. 6331 sayılı Kanunda iş kazalarının meydana gelmemesi için alınması gereken önlemlerin usul ve esasları düzenlenmişken, 5510 sayılı Kanununda iş kazası sonucu kazazedeye ve hak sahiplerine sağlanacak gelir ve aylık bağlama gibi birtakım haklar düzenlenmiştir. Amaç ve işlev bakımından her iki Kanunun iş kazasını farklı yönleriyle ele almakta ve bu yüzden her iki Kanunda yapılan iş kazası tanımı da birbirinden farklılıklar göstermektedir. Özellikle söz konusu her iki Kanunda işverenin iş kazalarından önce ve sonra birçok yükümlülüğünün bulunması ve yükümlülükleri yerine getirmeyenlere ağır yaptırımlar uygulanması noktalarında iş kazası kavramının irdelenmesi son derece önemlidir.

İŞ KAZASI KAVRAMI

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) iş kazasının tanımını “önceden planlanmamış, çoğu kişisel yaralanmalara, makinelerin ve araç gereçlerin zarara uğramasına, üretimin bir süre durmasına yol açan bir olay” olarak yapmaktadır. WHO’nun aksine Dünya Çalışma Örgütü  (ILO) ise iş kazasını “önceden planlanmamış, bilinmeyen ve kontrol altına alınmamış olan, etrafa zarar verecek nitelikteki olaylar” olarak yapmıştır. ILO çalışanlara, ekipmana veya işyerine zarar vermese bile zarar verme potansiyeline sahip olayları da iş kazası olarak kabul etmektedir. Örnek vermek gerekirse çalışanın yetersiz korkuluk yüzünden düşerek ölmesi veya yaralanması veyahut çalışanın zarar görmemesine rağmen korkuluğun kırılması hem WHO hem de ILO tarafından iş kazası olarak kabul etmektedir. Buna karşın yüksekte çalışırken dengesini kaybetmesi ile çalışanın düşerken emniyet kemeri sayesinde her hangi bir zarar görmeden kurtulması ve bu olaydan ekipmanın ve işyerinin zarar görmemesi durumu ILO tarafından iş kazası sayılırken WHO tarafından sayılmamaktadır.

5510 SAYILI KANUNA GÖRE İŞ KAZASI KAVRAMI

İş kazası 5510 sayılı Kanunun 13’üncü maddesinde belirtilen hallerde[1] meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaylar olarak tanımlanmıştır. 5510 sayılı kanun iş kazasının tanımını yapmaktan ziyade sınırını çizmektedir. Söz konusu maddeye göre bir olayın iş kazası sayılabilmesi için öncelikle kaza geçirenin sigortalı olması ve olayın sayılan hallerden biri şeklinde meydana gelmesi gerekmektedir.

csgb-300x282

6331 SAYILI KANUNA GÖRE İŞ KAZASI KAVRAMI

6331 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinde iş kazası “işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay” olarak tanımlanmıştır. Tanıma bakıldığında ilk göze çarpan 6331 sayılı Kanunda kazayı geçirenin 5510 sayılı Kanundaki gibi sigortalı olma şartı aranmamasıdır. Kanun kapsamını düzenleyen 3’üncü maddesine göre bazı istisnalar haricinde bütün işyerlerinin işverenleri ile işveren vekilleri, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanları Kanun kapsamına girmektedir. 6331 sayılı Kanuna göre kazalının sigortalı olması gerekmemekte çalışan olması yeterli olmaktadır. Bu noktada neredeyse çalışan herkesin geçirdiği kaza 6331 sayılı Kanuna göre iş kazası olarak değerlendirilebilir.

6331 sayılı Kanun iş kazası sayılan halleri saymaktan ziyade genel bir tanım yapmakta ve 5510 sayılı Kanuna kıyasla daha geniş bir kapsam çizmektedir. 6331 sayılı Kanuna göre bir olayın iş kazası sayılabilmesi için “işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana” gelmelidir. İşyeri tanım olarak “mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile çalışanın birlikte örgütlendiği, işverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçları da içeren organizasyon” şeklinde son derece geniş bir kapsamda tanımlanmıştır. Bu tanım kapsamında çalışanın işyerinin eklentisi olan bahçede top oynarken düşerek ayağını burkması dahi bir iş kazasıdır. Tanımın devamında “işin yürütümü nedeniyle” meydana gelen kazalarda iş kazası olarak değerlendirilmiştir. Bu kapsamda işyerinin sınırlarının dışında olsa dahi işin yürütümü nedeniyle meydana gelen kazalar iş kazası sayılmaktadır. Çalışanın iş ile ilgili olarak seyahat ederken geçirmiş olduğu kaza işin yürütümü nedeniyle meydana geldiğinden 6331 sayılı Kanuna göre iş kazası sayılır.

sgk111

İŞ KAZASI KAVRAMININ KIYASLANMASI

İş kazası kavramının tanımı hem 5510 sayılı hem de 6331 sayılı Kanunda yapılmıştır. Her iki Kanunun birbirinden ayrı amaçlara hizmet etmesinden dolayı iş kazası kavramının da tanımı birbirinden farklı yapılmıştır. Her iki Kanunda iş kazası “ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay” olarak tanımlanmış. 6331 sayılı Kanun “işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana” gelen olayları iş kazası sayarken 5510 sayılı Kanun sadece belli halleri iş kazası olarak değerlendirmiştir. 6331 sayılı Kanun iş kazasının kapsamını 5510 sayılı Kanundan daha geniş tutmuş ve teknik olarak iş kazası sayılan 5510 sayılı Kanunun 13’üncü maddesindeki halleri de kapsamına almıştır. Tanımların birbirinden ayrıldığı önemli nokta ise 5510 sayılı Kanunun kaza geçirenin sigortalı olma şartı aramasıdır. Bu kapsamda 5510 sayılı Kanunun 6’ıncı maddesine göre sigortalı sayılmayanların geçirdiği kazalar iş kazası olarak kabul edilmez. 6331 sayılı Kanun kapsamında kaza geçirenin sigortalı olması şartı aranmadığından söz konusu 6’ıncı madde de yer alan ve 6331 sayılı Kanun kapsamında olanların geçirmiş olduğu kazalar iş kazası sayılır. 5510 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılamayan kişilerin hangilerinin 6331 sayılı Kanun kapsamına girdiği ele alınması gerekmektedir.

İşverenin Ücretsiz Çalışan Eşi

Söz konusu hükme göre “işverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi” sigortalı sayılmamaktadır. 5510 sayılı Kanuna göre işverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi kaza geçirirse iş kazası sayılmaz. 6331 sayılı Kanuna göre kazayı geçirenin çalışan olması ve Kanun kapsamında bulunması olayın iş kazası sayılması için yeterlidir.  6331 sayılı Kanunda çalışan “kendi özel kanunlarındaki statülerine bakılmaksızın kamu veya özel işyerlerinde istihdam edilen gerçek kişi” olarak tanımlanmıştır. Görüldüğü gibi çalışan kavramı Kanun’da son derece geniş tutulmuş ve işyerinde istihdam edilen yani işyerinde bir işte, bir görevde kullanılan; göreve yerleştirilen herkes çalışan olarak tanımlanmıştır. Buna göre her ne kadar “işverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi” 5510 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılmasa da 6331 sayılı Kanuna göre çalışan sayılmaktadır. Bu sebepten ötürü 6331 sayılı Kanun kapsamında olduğu sürece işverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşinin geçirmiş olduğu kaza 6331 sayılı Kanuna göre iş kazasıdır.

Aynı Konut İçerisinde Akrabalarca Yapılan İşler   

5510 sayılı Kanuna göre “aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü derece dahil bu dereceye kadar hısımlar arasında ve aralarına dışardan başka kimse katılmaksızın, yaşadıkları konut içinde yapılan işlerde çalışanlar”sigortalı sayılmaz ve geçirmiş oldukları kaza iş kazası olarak kabul edilmez. Söz konusu çalışanların yapmış oldukları iş eğer 6331 sayılı Kanunun 2’inci maddesinde belirtilen istisnalar içerisinde olmayıp Kanun kapsamında ise meydana gelen kaza iş kazası sayılır. 6331 sayılı Kanuna göre akrabalık derecesinin veya aynı konut içerisinde çalışılmasının bir önemi yoktur. Kanuna göre hizmet veya mal üretiminin yapıldığı bina ve eklentileri işyeri kabul edilir ve işyerinde meydana gelen kazalar Kanuna göre iş kazası sayılır.

Ev Hizmetlerinde Çalışanlar (Ücretle ve Sürekli Olarak Çalışanlar Hariç)

5510 sayılı Kanuna göre  “ev hizmetlerinde çalışanlar” sigortalı sayılmamaktadır. Yalnız ev hizmetlerini bir meslek olarak ücretli ve sürekli olarak yapanlar sigortalı sayılır. Bu durumda ev hizmetlerini ücretsiz ve sürekli olarak yapmayan birinin geçirdiği kaza 5510 sayılı Kanun nezdinde iş kazası sayılmaz. Ama ev hizmetlerini ücret karşılığı ve sürekli yapıyorsa geçirmiş olduğu kaza iş kazası olarak kabul edilir. Ev hizmetleri 6331 sayılı Kanun kapsamında değildir. Bu sebepten ev hizmetleri kapsamında yaşanan kazalar ücret ve sürekliliğine bakılmaksızın iş kazası olarak kabul edilmez.

timthumb

Askeri Hizmetler

5510 sayılı kanunun 6’ıncı maddesinin “d” bendine göre “Askerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar ile yedek subay okulu öğrencileri” sigortalı sayılmadığından dolayı söz konusu kişilerin işyerinde geçirmiş olduğu kazalar iş kazası sayılmamaktadır. 6331 sayılı Kanunun 2’inci maddesine göre “fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri” Kanunun kapsamında değildir. Görüldüğü gibi her iki Kanun askeri hizmetlerin kapsam dışı  bırakılması noktasında buluşmaktadır. Askerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar ile yedek subay okulu öğrencilerinin geçirmiş olduğu kazalar her iki Kanunda da iş kazası olarak sayılmamaktadır ama söz konusu kişiler kazayı fabrika, bakım merkezi, dikim evi ve benzeri işyerlerindeki faaliyetlerden dolayı geçirirse sadece 6331 sayılı Kanuna göre iş kazası sayılır.

Yabancı Ülkeden Sosyal Sigortaya Tabi Olanlar

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’una göre “Yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye’ye bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya tâbi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye’de kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına tâbi olanlar” sigortalı sayılmamaktadır. 6331 sayılı Kanunun 2’inci maddesinin ç bendine göre “çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar” kanunun kapsamında değildir. 6331 sayılı Kanuna göre bütün kendi nam ve hesabına çalışanların geçirdiği kazalar iş kazası sayılmaz iken 5510 sayılı Kanuna göre sadece yurt dışında ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına tâbi olanların geçirmiş olduğu kazalar iş kazası sayılmamaktadır.

seyir_halinde_yangin_egitimi_h5736

Meslek ve Sanat Okulu Öğrencileri, Tarım ve Orman İşlerinde Çalışanlar, Hasta ve Maluller, Spor Faaliyetleri 

Resmî meslek ve sanat okulları ile yetkili resmî makamların izniyle kurulan meslek veya sanat okullarında ve yüksekokullarda fiilen normal eğitim süreleri içinde yapılan, tatbikî mahiyetteki yapım ve üretim işlerinde çalışan öğrenciler 5510 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılmamakta ve bu yüzden geçirdikleri kazalar iş kazası olarak değerlendirilmemektedir. Söz konusu kişiler 5510 sayılı Kanunun aksine 6331 sayılı Kanun kapsamında olduklarından dolayı meydana gelen kazalar iş kazası sayılır. Yine aynı şekilde 5510 sayılı Kanunun 6’ıncı maddesinde devam eden bentlerine göre “sağlık hizmet sunucuları tarafından işe alıştırılmakta olan veya rehabilite edilen, hasta veya malûller”, “Kamu idarelerinde ve Kanun’un ek 5. maddesi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar” ve son olarak “Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu, bağımsız spor federasyonları tarafından yapılan her türlü gençlik ve spor faaliyetleri ile bu faaliyetlerle ilgili kamp, eğitim ve hazırlık çalışmalarında süreklilik arz etmeyecek şekilde görevlendirilenler” sigortalı sayılmadıklarından dolayı geçirdikleri kazalar iş kazaları sayılmazlar. Yalnız saymış olduğumuz kişiler ve faaliyetler 6331 sayılı Kanun kapsamında olduğundan dolayı yaşanan kazalar iş kazası sayılır.

SONUÇ

Bazı istisnalar dışında 5510 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılmayanların geçirdiği kazalar iş kazası sayılmazken,  6331 sayılı kanuna göre iş kazası sayılmaktadır. 5510 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılmayan Kanunun 16’ıncı maddesi kapsamında iş kazasından sonra sunulan

  • Sigortalıya, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi.
  • Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması.
  • İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine, gelir bağlanması.
  • Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi.
  • İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi.

haklardan faydalanamazlar. Bununla beraber işveren her ne kadar 5510 sayılı Kanuna göre iş kazası sayılmasa da söz konusu durumlar 6331 sayılı Kanuna göre iş kazası sayıldığından 3 gün içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna gerekli bildirimleri yapmakla yükümlüdür.